Bu gün Malatya'da bulunan benimde içinde bulunduğum yerel basınla ilgili yazı yazmak istedim.
İster ulusal basın olsun isterse yerel basın olsun,basın denince acaba neyi anlıyoruz.
İşte bunun için önce basının ana temel görevlerini kısaca özetlemek istiyorum.
Basının anatemel görevleri:
Tüm olaylar hakkında objektif ve tarafsız bir şekilde halkı aydınlatmak,çeşitli konularda kamuoyunu bilinçlendirmek,siyasi oluşumlar üzerinde doğru ve gerçeğe uygun bilgilerle donatmak,yöneticileri yeri geldiğinde eleştirmek ve uyarmak,içinde yaşadığı tüm insanlığın ortak sorunlarını ele almak ve paylaşmaktır.
Peki yaşadığımız şehir Malatya'da bu böylemi oluyor derseniz kocaman hayır derim.
Malatya'daki yerel basın olsun internet medyacılığı olsun maalesef basının anatemel görevlerinden uzak rüzgara göre yön degiştiren,hatta ve hatta kesilen faturalara göre haber yapar duruma gelmiş görüyorum.
Durum böyle oluncada:
Hem basının ana temel görevlerini yerine getirmedikleri gibi,bu şehir halkına,hatta bu şehri yönetenlere ve siyasilere karşı görevlerini yapmamız oluyorlar.
Siyasi partiler bölgelerdeki belediye başkan adaylarını ve millet vekili adaylarını belirlerken öncelikle ana kriter olarak yerel basını baz alırlar.
Buradan yola çıkarak:
Eger yerel basın olarak bu şehirde seçilecek belediye başkanları ve millet vekilleri ile ilgili olarak,olumlu yanlarını,olumsuz yanlarını ve liyakat sahibi olup olmadıklarını objektif bir şekilde yazıp halkı bilgilendirme yerine kesilen faturalara göre haber yapılırsa inanınki burada en büyük vebal seçilenlerde değil, yerel basındadır.
Çünki yerel basın tam anlamı ile görevini yapmamış demektir.
Burada birçift sözümde seçilen belediye başkanlarına,iktidar partisinin il.ilçe yöneticileri ile iktidar partisi millet vekillerine olacaktır.
Makamlar hiç kimse için baki değildir.
Eğer sizler eleştiriye (edep ve ahlaki ölçüler dahilinde) kulaklarınızı tıkar,sizler eleştirenleri kara listeye alır ve padişahım çok yaşa diyenleri yanınıdan ayırmazsanız bilinki en büyük kötülüğü hem kendinize hemde memlekete yapmış olursunuz.
Eleştiri kişinin gelişmesine ve geliştirilmesindeki en büyük kitap gibidir.
Tekrar söylüyorum.
İster ulusal bazda olsun.ister yerel bazda olsun, eğer basın görevini objektif olarak yapmıyor yada yanlı ve yandaş olarak davranıp kesilen ve kesilecek olan faturalara göre haberler yapıyorsa:
Bana değmeyen yılan bin yaşasın düşüncesinde ise:
Belediye başkanlarından,parti yöneticilerinden ve millet vekillerinden şikayetci olmaya hakları asla yoktur.
Şunu asla ve asla unutmayın.
YÖNETENLERİ DAİMA YÖNETİLENLER ÇALIŞTIRIR.
Sözlerime yazımın başlıgındaki Atasözünün anlamını yazarak noktalamak istiyorum.
Yönetilen veya buyruk altında çalışan kişi,tutumunu yada çalışmasını,yöneticisinin tavrına göre ayarlar.Bu sebeple yönetilen degil yöneten,çalışan degil,çalıştıran daha önemlidir.
Yani: AT SAHİBİNE GÖRE KİŞNER.
Saygılarımla.