Başarı şans olabilir mi?
Eğer bir başarı varsa ve gerçekse mutlaka koca bir bedel vardır, mutlaka büyük bir mücadele vardır. Genellikle yalnız verilmiş bir mücadele ve zaman zaman desteklenerek de devam etmiştir.
Ama hiç pes etmeden, az demeden, ilenmeden ve çokça isteyerek...
En büyük şartı da zorluğa ve olmazlara gönüllü olmaktır.
Başarı hırsı kabul etmez, azimle beslenir, sonuç değil süreç odaklıdır.
Şansla uzaktan yakından ilgisi yoktur çünkü fırsatlar adımlarda saklıdır.
Bazen kendini, hayatını ihmal ettirir, bazen uykusuz geceler birktirir ve bazen de hayatı erteletir. Bu yüzden gönüllüsüne lezzetlidir. Şans dediğin azimle inşa edilen bir emektir. Kendin elde edinceye kadar koşarsın o yolda. Bazen düşerek, bazen durarak, bazen de herşey bitti sanarak.
Ama hiç bitirmeden!
Yaşamla ilintilidir bu mücadele. Hayatta olduğun sürece devam edeceğini bilirsin. Zaten hayat başlı başına bir hikayedir ve bazen başarı bazen de başarısızlıkları saklar bağrında. Yaşamayı çok sevmekle ve ruhunda bir açlık hissetmekle de yazılır başarı hikayeleri. Kendi ruhunda ki öğrenme açlığını doyuramayınca varış noktan başarı merdivenleri olur genellikle. Bu yüzden başarılı olmuş insanlara şanslı demek onlara koca bir haksızlık gibi gelir bana. Doğuştan doktor, öğretmen, ressam, yazar doğmaz insan. Yetenekleri bile keşfedilip emek vermeyince yok olur. Bu yüzden okur, öğrenir, savaşır, ve fedakarca mücadele ederse sonuçları mutlak başarıdır.
Yani başarı bedeldir. Bedelini ödemediğiniz hiçbir güzelliğin sonu olmamıştır ve olmayacaktır...