Başlı başına bir yenilik sebebi olan hatta yaşayan bir organizma olmadan dünyaya meydan okuyan virüs bize neyi fark ettirmedi ki!
Herşeyden önce hayatta kalmanın önemini, yaşamanın kıymetini anlattı bize.
Kendimizle yüzleştik!
Sahip olduğumuz koşullarımızla değil, hayatta olduğumuz için sahip olduklarımızın önemi olduğunu fark ettik. Yetişmeye çalışırken dünya işlerine, aslında kendimizi kaçırdığımızı fark ettik!
Televizyonlarda her an her dakika tedbiri, sağlığı anlatan uzmanlarla yaşamaya başladık.
Oysa hepimizin takip ettiği programlar, yarışmalar, diziler vardı. Şimdi hepimiz sadece sağlık adına olan konuşmalar için ekran başındayız artık.
Sağlıklı günler dileyen telefon konuşmalarımız, hayır dualarımız arttı.
Savaşlar, suçlar hatta güzel olan bütün organizasyonlar durdu!
Konserler, etkinlikler, davetler...
Yerine her akşam evinde olup sosyal medya üzerinden müzik, sohbet etkinliği yapan, evinde kal mesajları veren bir çok sanatçı, ünlü, psikologlar geldi...
Herşeyin başı sağlık diyenler vardı ama herşeyin başına sağlığı koyan pek yoktu! Artık var!!!
Herşey durdu dedim evet ama iki gün önce Rize de sokak ortasında yine bir kadın cinayeti ve henüz üç yaşında ki kızını öldüren vicdansız annenin haberini de atlamayacağım...
Dünya durduğu gibi kötülük ve değersizlikte sekteye uğradı aslında, bittiğini kim söyleyebilir ki!
Belki ders alıp kendi nefsini, iradesini çek eder insanımız diye ummaktan başka bir temennimiz var mı!
Eğer herkes için bir ders ise bu amansız ölümler, bundan sonra ki süreç belirler!
Bir kısmımız evde kalacak imkanlara sahip olup sürekli evde kal uyarısı verirken, bir kısmımız da çalışmak zorunda olduğu gerçeğiyle başbaşa kaldı. Bu da bize ekonomik anlamda ki gerçeklerimizi ve kapitalasit dünya'nın değer algısını hatırlattı.
Farkedilenlere üzülmek yerine de bu süreçten sonra hayata daha çok sarılmamız ve daha çok keyif almamız gerektiğini öğrendik.
Bu tablonun bize acı kayıplar vermeye devam edeceği kesin fakat her birey kendi adına tedbirli olursa daha kolay ve çabuk atlatacağımız da kesin.
Yeni dünyamızın oluşması esnasında daha çok duyarlı olmayı, daha çok insan odaklı olmayı ve daha çok şükür edebilme becerimizin artmasını diliyorum!
Değinmeden geçersem haksızlık edeceğim bir nokta daha var ki bence bu en hassas ve önemli olanı;
Dinini yaşatmak isterse Rab, sana ve bana ihtiyaç duymadan yapabileceğini gösterdi!
Dünya'nın dört bir yanında ezanlar yankılanıyor, ne tüyler ürpertici bir şey değil mi!
Hadi otur biraz da bunu düşün. Senin dediğin değil, Allah'ın dediği oluyor!
İnanan inanmayan herkes şuanda onun "Şafi" adına sığınıyor!!!