Hepimizin kanayan yaralarından biri ''değer''!
Herkes birilerine değer veriyor ama ne çabuk harcıyor değil mi?
Yıllarca emek verdiğimiz dostluklar, komşuluklar ve akrabalıklar... Ne çabuk, bir kalem de siliniyor.
Tek hata da, ya da küçük bir olumsuzlukta onca emek ziyan ediliyor. Sanki hiç yaşanmamış, kötü günde birlikte olunmamış gibi yok sayılıyor!
Hoşgörü yok!!!
O öyle biri değildir vardır bir sebebi diyenimiz artık neredeyse yok!
Kendi içimizde yargılıyor ve idam ediyoruz bir güzel...
Kaynağına dökülen tel şeyin '' değer'' olduğunu unutuyoruz hepimiz!
Ya egomuz, ya kibrimiz, ya da nefsimiz giriyor devreye...
Kusur da, hata da insana mahsusken, kusursuz ilişkiler bekliyoruz!
''İnsanlık hali'' ne güzel bir ifadedir ama biz onu artık lügatımızdan çıkarıyoruz. Hem de yavaşça ve bile isteye yapıyoruz...
Diyeceksiniz ki; Kimse değer vermeye gelmiyor. Ya değişiyor, ya da verilen değeri suistimal ediyor!
Haklısınız! Ama bir farkla!!!
Değer insanın kendisidir. Karşınızda ki kişi değmediğini gösterdiğiniz hoşgörüden sonra zaten ispat ediyor!
Çabucak gözden çıkarmak, sizi değerli yapmıyor!
Herkese hakettiğince değer verirken kendi değerini korumak meziyettir, işte o zaman;
''Değer mi değmez mi'' anlaşılıyor!!!