Sahip olduklarımızla, olmak istediklerimiz arasında ziyan olduk!
Elimizde olandan mutsuz, olmayandan muzdaribiz. Arada kaybolup giden aslımızdan da zaten haber yok.
Ne kadar yerseniz yiyin, ancak yiyebileceğiniz kadar yersiniz. Nasılda unuttuk!
Soframızda olan yetmedi başkasının yediğine de göz koyduk.
Bu yüzden can aldık, vurduk, kırdık ve kıydık!
Parası olanı adam yerine koyup, olmayanı tek hamle de yok saydık. Tüm bunlar yetmez gibi, sahip olduklarımız ölçüsünde değerli olduk. Kendi değersizliğimizi kapatmak için evimizi eşyayla, dilimizi yalanla doldurduk.
Allah'ın verdiği güzellikle yetinmeyip, estetik masalarını mesken tuttuk. İstediğimiz gibi olmayınca da yargının yolunu tuttuk.
Kendisi olmaya korkan kadınlar ve parası yok diye adam sayılmayan erkekler olduk!
Erkeğin güzellik algısıyla, kadının para merakını yarış haline soktuk.
Asıl güzellik ve meziyetleri de kendi elimizle toprağa koyduk.
Evini geçindirmek isteyen kocalarla, kocasına güzel görünmek isteyen kadınları tarihe gömüp, hep daha fazlası için savaşan, elindekiyle yetinmeyen kadınlar ve erkekler olduk.
İyi günde ve kötü günde diye evlenip, kendi kötü günümüz de yok olup, başkasının iyi gününe de göz koyduk!
Biz ne ara bu kadar doyumsuz ve sahip olduklarımıza şükretmeyi unutup şikayetçi olduk?