Çok değil 31 Mayıs 2020 de kalemim yine Amerikada ki ırkçılık üzerine bir yazı yazmıştı. Ve henüz aynı yıl üzerinde olduğumuz bu zor günlerde aynı hadiseyle bir kez daha gündem sarsıldı.
O gün ''kazananı yok, yine insanlık kaybetti'' demiştim. Bugün de bir futbol maçında maalesef ki insanlık kaybetti. Hepimiz de gördük ki futbol maçı dediğimiz heyecan bile insanın insan olmadığı yerde pekte itibar görmedi.
Ben yine esip gürleyip insanlık dersi vermek için yazmayacağım elbette. Ben insanların beynine bu şekilde empoze edilen bu ayrımcılığın sebeplerine değinmek istedim. Bu üslubun, bu pervahsızlığın bu denli benimsenmiş olması ve üstelik bir hata hissi uyandırmadan kişiyi savunmaya geçirmesi gerçekten durumun ne kadar vahim olduğunun bir göstergesidir. Aslında mesele şahıslar da değildir. Milyonların önünde böyle bir hadisenin yaşanması hem iyi hemde olumsuz bir durumdur. İnsanı galyana getiren bir hadise olduğu kadar, ona böyle bir örnekle yanlışı anlatma imkanı da sunar. Zaten bu tür durumların ekranlarda olmasının asıl sebebi insanlara empoze edilip, kötü örnekler olarak da benimsetilmeli. Fakat bu konu çok başka bir yazının konusu olduğu için buna burada girmeyeceğim.
Bizim asıl sorunumuz bu yaşananın bir insanlık sorunu olmasıdır. İnsanın da savunulmak için insan olması bence kafidir. Çünkü insanları oldukları duruma göre ötekileştirmek maalesef ki yalnızca ırkçılığa mahsus değildir. Güzellik algımız bile bir insanın kabul görmesi için neredeyse ilk şart olmuş durumdadır.
İyiyi, kötüyü ayırt etmeden hep yanlışlara alkış tutulan bir düzende yaşayan bir insan olarak ötekileştirilmesi gerekenin, toplumun düzenini bozan, bölen, ayrımcılık yapan ve bir şekilde etrafına zarar veren insanlar olmalı diye düşünüyorum. Yoksa Allah'ın layık görüp bir kuluna verdiği özellikle meselesi olanın normal olması algısı başka türlü kırılmayacak gibi.
Bu dünya da herkes bize aynalık görevi yapar. Kimde görüpte rahatsız olduğumuz bir durum yada özellik varsa o aslında bizim kendimizde olan ve yüzleşemediğimiz karanlığımızdır.
Ben hep derim, baktığın benim gördüğün sensin meselesi!!!
Bir toplumu yada bir insanı renginden ötürü bir ayrımcılığa itiyorsa bir zihniyet onun kendinde görmek istemediği karanlıklar olduğuna inanın.
Çünkü insan olanın ne rengi olur, ne de güzel ve çirkini!
İnsan olanın yalnızca insanlığı olur, eğer o yoksa zaten konuşacak pekte birşey yok demektir!