Bir mânâ var adımlarında, yolunda yolculuğun da...
Birini bulursan, bini dizilir hizaya!
Sadece et ve kemik değilsin ey insan anla...
Hani Yunus da demiş ya; Bir ben var bende, benden içeru!
Bir sen var sende, senden öte, senden ziya de...
Sadece bir bedenden ibaret mi saydın kendini. O zaman nerede inayetin kendisi!
Öyleyse;
İçinde sakladığın koca hazinenin üzerinde oturan dilenciden ne farkın kaldı ki!?!
Görünmede hüner yoktur. Hüner görünmeyeni görendedir. Hali izahta hüner yoktur. Hüner halin sırrını izahtadır. İşte ondandır ki; gözleri vardır görmezler, kulakları vardır işitmezler ve kalpleri vardır hissetmezler.
Bu yüzden hissetmek deyince de Yunus gelir aklıma! Ondan iyi izah edeni tarih yazmadı hala! Herşeyden arınan insanın kalacağı ve gelebileceği en güzel nokta...
''Bir tek onun sevgisi müstesna''!
Onun için diyor ya; Ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm!
O hem kendinde ki kıymetin farkında, hem de evrensel sevginin lezzetini sürmüş ruhuna...
Benim de kalbim titrer ''sevgi'' deyince aslında.
''Sevmek Cesurların İşidir'' diye boşuna demiş olamam ya!...''