Doğrusu şu olmalı ki; aklı başında olupta bilinçli alışveriş yapanlardan sıkılmayan var mı!?!
Bu hafta köşemde ne yazsam diye küçük bir gündem araştırması yaparken durmadan ekranı kaplayan şu indirim günleri reklamları!
Televizyonlar da, bilgisayarlar da ve sosyal medya uygulamalarının her yerinde!
Bir türlü huzur vermeyen ve okuduğum her yazının hemen üzerin de beliren, hep yarım bıraktıran şu muhteşem Kasım indirimleri!
Sanırım bu hafta yazılacak daha çarpıcı birşey bulamadım. Gerçi bizim dünya olarak bu yıl her günümüz çarpıcı hadiselerle geçiyor ama bir yandan da bizi sömüren bu sistemin artık rahatsız edici boyutuna değinmeden geçmek istemedim.
Bilinçli insanlara olan açlığımızı da reklamlara taşıyabilsek ne iyi olur değil mi?
Çünkü onların azlığı ve sessizliği yüzünden rant kazanıyor bu sistem.
Lütfen bilinçlenin!!!
İki katı fiyatına çıkartılan fiyatların normal fiyatına indirilmesi indirim değil, düpedüz cebinize göz diken bir sistemdir.
Hele de içinde bulunduğumuz şu dönem de!
Alış-veriş çılgınlığıyla kendinizi kısa süreliğine mutlu edecek sonra eski ruh halinize tekrar döneceksiniz. Bu zor günlerde sevgiye, ilgiye ve birliğe olan açlığınızın bu şekilde sömürülmesine izin vermeyin.
Herşeyden önce ihtiyacınız olmayan bir çok şeyi alarak kendinizi kandırmayın. Devir zaten şıkır şıkır giyinip, süslenip, davetlere, düğünlere, konserlere gitme devri değil. İnsanlar bu günlerde işe gidemezken dolabınıza alayım seneye giyerim diyerek gerekli gereksiz herşeyi doldurmayın. Hem de yarın ne olacağını kestiremeyip acaba nasıl bir felakete uyanacağımızı bilemediğimiz şu günlerde bu kadar garantici olmak sizce de komik değil mi?
En azından ümit etmek ve iyimser olmak konusunda ki önceliğimiz bu olmamalı diye düşünüyorum. İlla birşeylere umut edeceksek o da şu zor günlerin ve liyakatsizlik cennetinin biran önce son bulması ümidi olmalı zannımca.
Şu zor günlerin ruhumuzda açtığı tahribatı daha çok yiyerek, alış-veriş yaparak değil daha çok okuyarak, araştırarak kendi çapımızda çözüm üreterek ve birbirimize destek olarak atlatabiliriz.
Artık açalım gözlerimizi ve bizden, değerlerimizden, bizi biz yapan yanlarımız üzerinden rant kazanmaya çalışan bu sisteme dur diyelim.
Bizler en güzelini, en iyisini almak için uğraşırken hiç alamayan, şu zor günlerde işini kaybedip evinin geçimini sağlayamayan ihtiyaç sahiplerini düşünelim. Eğer kalbinizin de gerçekten bir huzur bulmasını istiyorsanız nacizhane bir küçük çocuğu yada ihtiyaç sahibini sevindirin derim.
Keza tüketerek geldiğimiz bu sonun bedelini her anlamda ve her türlü ödediğimiz bu yılın bize vermek istediği mesajlar bu kadar netken ben görmemezlikten gelmeyelim derim.
Başka türlü iyileşemeyiz!
Ve böyle devam edersek sadece acı sonumuzu biraz daha ertelemiş oluruz ama asla kaçamayız!!!